349 TL ve Üzeri Tüm Siparişlerde Kargo Bedava! 

Üyelik İşlemleri
Şifremi Unuttum
Sepetim
% 35İndirim

Nefsini Bilen Rabbini Bilir

İbn Arabi Stokta Var Stokta Yok
160,00 TL
104,00 TL
Kredi kartına 0 taksit imkanı
Öne Çıkan Bilgiler
  • Hayykitap No: 153
  • Çevirmen: M. Es’ad Erbili
  • Hazırlayan: Ercan Alkan
  • Boyutlar: 11,5×19 cm
  • Sayfa Sayısı: 144
  • İlk Baskı: Temmuz 2011
  • ISBN: 978-605-4325-54-2
  • Barkod No: 9786054325542
07.05.2024 tarihine kadar kargoda

Hayykitap, Herkes İçin Tasavvuf (HİT) serisinin yeni kitabında İbn Arabi gözüyle tevhîd doktrinini merkeze alıyor.

Sûfîler nezdinde söz konusu tevhîd doktrini, Allah’ın mâbûd, fâil ve varlık olarak birlenmesidir. Varlığın birlenmesi demek her şeyi Bir görmek, her şeyi Bir’den görmektir. Bu ise sûfîlere göre nazarî ve aklî ya da teorik bir idrâk ile gerçekleşmez. Bu ancak kendini bilmekle yâni kendi hakîkatinle yüz yüze gelmekle, kendi hakîkatinle buluşmak ve kendi hakîkatini ele geçirip kendi hakîkat boyanla boyanmakla mümkündür. Bu yüzden sûfîler sıkça “Nefsini bil” ilkesine vurgu yapmışlardır. Bu bilginin gerçekleşmesi sonucu insan kendi derûnî özüne yâni varlığın merkezine eriştiğinde Rabbine ilişkin bilgiyi edinir, Rabbini bilir. O’nun dışında kesinlikle hiçbir şeyin var bulunmadığı ilâhî prensibini aşkın birliği (vahdet-i vücûd) içinde kavrar.

“Nefsini bilen hiç şüphesiz Rabbini bilir” ilkesini merkeze alarak sûfîlerin tevhîde ilişkin öğretilerini îzâh eden bu kitap, Allah’ın evvel-âhir, zâhir-bâtın isimlerinin açıklanması ile başlar ve bu bağlamda teolojik tartışmaların odağında yer alan isim-müsemmâ ilişkisi geniş bir şekilde kendisine yer bulur.

Gerçek varlığın yalnız Cenâb-ı Hakk’a ait olduğu ilkesi kitabın ana temasıdır; dolayısıyla metindeki kavram ve tartışmaların tümü, dâima bu hakîkat çerçevesinde değerlendirilmektedir.

“Allah vardı ve O’nun dışında hiçbir şey yoktu” metafizik gerçekliğinin îzâhı eserin bütününe yayılan ve sıkça vurgulanan bir diğer konudur. Şöyle ki burada bu ilke, tüm zaman sınırlamalarının ötesinde geçerli olan ezelî ve ebedî ontolojik bir hakikattir.

“Kulum Bana nâfile ibâdetlerle yaklaşır”, “Hastalandım beni ziyâret etmedin” gibi vahdet-i vücûdu ispat için klasik tasavvuf metinlerinde -özellikle de İbn Arabî ve takipçisi olan müelliflerin eserlerinde yer alan hadîslerin yorumuna kısaca yer verilir. “Ölmeden önce ölünüz” hadîsi de şerh edilir. Eserde ayrıca vahdet-i vücûd tartışmaları bağlamında sorulan birtakım klasik sorulara da cevaplar aranır:
• Şayet varlık tek ise gözle gördüğümüz, hâlihazırda var olan diğer varlıkların, mevcut nesnelerin konumu nedir?
• Bunları öylece kolay bir şekilde kabul etmezden gelip inkâr etmek ne kadar mümkündür? Mâsivâyı, Allah’ın dışındakileri yok hükmünde kabul etmekle Hakk’ın rubûbiyyeti ortadan kalkmış olmuyor mu?
• Mâdem her şey ve herkes birer âlet kabîlindendir, dolayısıyla her şeyin gerçek yapıcısı (fâil) yalnızca Allah’tır; o hâlde insanlar, yapmış oldukları günâhlardan dolayı neden azâba müstehak olsunlar?
Bu noktada şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki esere konu olan Tevhîd Risâlesi tasavvufun varlık ve mârifet ile bağlantılı pek çok temel/aslî meselesine kısaca da olsa değinmektedir. Öyle ki William Chittick’e göre Tevhîd Risâlesi, varlığın mahiyetine ilişkin -Hallâc’ın sıkça tekrar edilen ene’l-Hak ifâdesinde olduğu gibi mükemmel bir îzah sağlama girişimidir.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.